Teknoloji Çocuklarını Günlük Hayata Adapte Etme Sorunu

2000 yılından sonra doğan ve literatürde “Z Kuşağı” olarak adlandırılan çocukların yaşamları neredeyse teknoloji ile iç içe geçmiş durumda. Günümüzde hangi çocuğu görürsek elinde ya bir tablet ya da akıllı telefon vardır. Çünkü bu çocuklar, iletişim çağının tam ortasında doğmuştur ve teknoloji ile çabuk adapte olmuşlardır. Küçük yaşlarından itibaren teknoloji ile iç içe olmaları avantaj gibi gözükse de bir aşamadan sonra normal yaşamlarını engelleyecek kadar teknolojinin içinde boğulma riski de ortaya çıkar. Bu durum şimdiden çoğu ailenin ortak şikâyeti haline gelmiştir.

Teknoloji Kullanımında Denge Nasıl Kurulmalıdır?

Peki, teknoloji ile iç içe doğmuş Z kuşağı çocuklarını teknoloji ile doğru adapte etmenin yolları nelerdir? Bu denge nasıl kurulmalıdır?

Çocukların teknoloji ve bilgisayar-telefon ile olan ilişkilerinin doğru yönlendirilmesinde en büyük görev ebeveynlere düşüyor. Ebeveynlerin rehber rolü oynayarak, çocuklarına yardımcı olması gerekiyor.

Ebeveynler, ilk iş olarak çocuklarına teknolojiyi ve teknolojinin ne sınırlarda ihtiyaç olduğunu tanımlamalıdır. Bu noktada çocuklarına teknolojinin hayatımızda hangi oranda ihtiyaç olduğunu açıklamaları, fakat hayatımızda teknoloji haricinde var olan ihtiyaçları da belirtmeleri gerekiyor. Ebeveynlerin çocuklarına teknolojiyi verimli kullanma rehberliği yapmaları da önemli bir adımı oluşturuyor.