Endikasyon Bilgisi :
FLUZAMED 150 mg 12 kapsül‘ün içinde bulunan aktif madde Flukonazol, özellikle maya mantarı olan candida mantarının sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir antifugnaldir. Bu ilaç, Tinea korporis (gövde, kol ve bacakların yüzeyel mantar enfeksiyonu), tinea manum (el mantarı), Tinea pedis (ayak mantarı), tinea unguium tırnak mantarı, dermatomikozlar (mantar özellikle candida kaynaklı cilt, mukoza veya genital bölge enfeksiyonları), Tinea kruris (bacakların arasında veya kasıklarda kahverengi, kırmızımsı lekeler, kaşıntı ve yanma belirtileri gösteren kasık mantarı); tinea versicolor (boyunda, göğüs, kolların üst kısımları ya da sırtta görülen beyazdan pembeye veya bronz renkten kahverengiye kadar değişen renklerdeki lekeler ve hafif pullanma belirtileri olan mantar enfeksiyonu) tedavisi için üretilmiştir.
FLUZAMED 150 mg 12 kapsül Hakkında Bilinmesi Gereken Hususlar :
- Eğer FLUZAMED’in içindeki aktif maddeye, yardımcı maddelerden herhangi birisine veya daha önce mantar ilacı kullandığınızda aşırı duyarlılık oluştu ise; ya da FLUZAMED ilacı kullanmamalısınız.
- Eğer antihistaminik bir ilaç astemizol veya kullanıyorsanız; kalbinizde ritim düzensizliği var ise ve kinidin kullanıyor iseniz; psikiyatri tedavisi görüyorsanız ve antipsikotik ilaçlardan pimozid kullanıyorsanız; bir mide ilacı olan sisaprid kullanıyor iseniz; FLUZAMED ilacı kullanmamalısınız.
- Sinüs bradikardisi (Kalp atışının dakikada 60 dan düşük olması; geçirilmiş felç, kalp krizi öyküsü; bilhassa kalp yetersizliği durumunda kalp adalesinde ani başlayan veya geçmişten gelen bir rahatsızlık; doğuştan veya kanıtlanmış kalp ritminde bozukluğuna ve ani ölümlere yol açabilen bir durum mevcutsa; kanda kalsiyum, magnezyum veya potasyum ölçümlerinde bir anormallik var ise; karaciğerde bir enzim olan CY3A4 tarafından yıkılmayan fakat kalbin elektriksel etkinliğine ait kayıtta (EKG) QT aralığını uzattığı bilinen eş zamanlı ilaç alıyor iseniz; kanser, AIDS hastalığı; böbrek veya karaciğer ile ilgili bir problem var ise; hekime rahatsızlıklarınız hakkında bilgi vermeniz gerekmektedir. Sözü edilen durumlardan herhangi birinin varlığında FLUZAMED kullanırken çok dikkatli olunmalıdır.
- Yaşı 16′ dan küçüklere FLUZAMED hekim kontrolü dışında verilmemelidir.
- Eğer, potansiyel olarak birden fazla eş zamanlı karaciğeri harap eden ve karaciğer dokularınızı öldürecek (hepatik nekroz) altta yatan hastalık oluşursa. FLUZAMED ile karaciğerinizin zedelenmesi veya tahriş olması durumu geri dönüşümlüdür. FLUZAMED’le tedavi devam ederken ciddi karaciğer hasarı oluşması durumuna karşı hekiminiz durumunuzu izleyecektir, lüzum halinde ilacın kullanımını durdurabilir.
- Toksik epidermal nekroliz Ve Stevens-Johnson sendromu gibi döküntülü deri reaksiyonları gelişirse. Sıvı dolu kabarcık özelliği gösteren bozukluk veya genelde kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan, aşırı hassasiyet oluşması halinde hekiminiz FLUZAMED’le tedaviyi bırakmanızı isteyebilir.
- Hekim tersini tavsiye etmediği sürece hamilelik dönemindeki anne adayları ve çocuk emziren anneler FLUZAMED kullanılmamalıdırlar.
- Bu ilaç, laktoz içermektedir. Eğer daha önceden size bazı şekerlere karşı dayanıksızlık gösterdiğinizi söylendi ise FLUZAMED’i kullanmadan önce; hekiminize durumunuzu anlatınız.
- Hekim tavsiye etmediği müddetçe FLUZAMED kullanmayı bırakmayınız. FLUZAMED’ i bırakmanızı gerektirecek bir durum var ise; buna hekiminiz karar verecektir. FLUZAMED kullanımıyla ilgili sorularınızı hekiminizle görüşünüz.
FLUZAMED 150 mg 12 kapsül ‘ün Kullanım Şekli :
- Kapsüller bütün olarak bir bardak suyla alınır. Tercihen yemekten önce ya da sonra kullanılabilir.
- Deri yüzeyi mantarı (Tinea versicolor) tedavisinde tavsiye edilen doz iki hafta için haftada 1 defa 300 mg şeklindedir. Bazı kişilerde 3. hafta 300 mg flukonazol kafi gelirken; kimi kişilerde tek doz 300-400 mg
yeterli olmaktadır. Altematif bir doz rejimi iki ila dört hafta sürece, günde 50 mg şeklinde önerilmektedir. Tırnaktaki mantar hastalığı tedavisinde tavsiye edilen haftada 150 mg tek dozdur. Tedavi, enfekte
olmamış tırnağın uzayıp, enfekte tırnağın yerini almasına kadar devam ettirilmelidir. Normal olarak el tırnaklarının tekrar çıkması için 3-6 ay, ayak tırnakları için 6-12 aylık bir zaman gerekmektedir. Bununla beraber tırnağın uzama süresi kişiye ve yaşa bağlı olarak değişebilmektedir. Uzun süreli kronik mantar enfeksiyonlarının başarılı bir şekilde tedavisinin ardından, bazen tırnakta şekil bozuklukları kalıcı olabilir. - Ayak mantarı (Tinea pedis), kasık mantarı (Tinea kruris), gövde, kol ve bacakların yiizeyel mantar enfeksiyonu (Tinea korporis) ve bir tür mantar hastaliğı olan kandida enfeksiyonlarını içeren dermal endikasyonlarda tavsiye edilen haftada bir kez 150 mg veya günde 1 kere 50 mg’dır. Tedavinin süresi 2 ila 4 haftadır. Ayak mantarı (Tinea pedis) 6 haftayı bulan tedaviye ihtiyaç duyulabilir.
- Hekim tarafından kültür ve diğer laboratuvar çalışmalarlnın sonuçları bilinmeden önce tedaviniz başlatılabilir. başlayabilir. Sonuçlar belli olduğunda, FLUZAMED’ le tedaviyi gerektiği şekilde hekim düzenlenecektir.
- Tek bir doz gerektiren tedavide dozaj ayarlamasına lüzum yoktur. Hekiminiz, böbrek enfeksiyonunuza bağlı olarak FLUZAMED dozunuzu değiştirebilir.
- FLUZAMED’ i size uygun görülen dozun üzerinde kullanmayınız. Hekiminizin direktiflerine dikkatle uyunuz.
FLUZAMED 150 mg 12 kapsül ‘nün İstenmeyen Etkileri :
- FLUZAMED ‘in içindeki etken maddeye aşırı duyarlı hastalarda istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Ani hırıltı, nefes alma zorluğu veya göğüste sıkışma; tüm vücutta kaşıntı, ciltte kızarma veya kaşıntılı kırmızı lekeler; göz kapakları, yüz veya dudaklarda şişlik; kabarmaya neden olan, ağzı ve dili de etkileyebilen döküntü gibi şiddetli cilt alerjisi; FLUZAMED ‘in çok seyrek görülebilecek yan etkileridir. AIDS hastalarında bu alerjik yan etkilere maruz kalma riski daha fazladır. Söz konusu yan etkilerden herhangi birisi kendinizde geliştiyse; acilen hekime haber veriniz. Bir sağlık kuruluşuna yatırılmanız gerekebilir.
- FLUZAMED ‘in hafif ve kısa süreli yan etkileri : mide bulantısı, başağrısı, ishal, gaz, döküntü, kaşınma, saç dökülmesi, halsizlik, kas ağrısı, yorgun hissetme, sersemlik hali, ağız tadında bozukluk, sarılık (karaciğerde hasar ve gözler ve cildin sararması), nöbet, uykulu hissetme ya da uykusuzluk hali, denge bozukluğuna bağlı baş dönmesi, beyaz kan hücreleri sayısında azalma, kanda kolesterol, yağ veya tuz düzeylerinde artış.
İlaç Etken Maddesi: 150 mg Flukonazol
Yardımcı maddeler: Lakloz monohidrat 124.9980 mg, Sodyum lauril sülfat 1.7010 mg
İlaç Marka İsmi: FLUZAMED 150 mg 12 kapsül
Ruhsat sahibi :
World Medicine ilaç San. ve Tic. A.Ş.
EwenMah. Cami Yolu Cad. No:50, P.K.:342I2, Güneşli, Bağcılar, İstanbul
KLİNİK ÖZELLİKLER
Terapötik endikasyonlar :
Tinea pedis, tinea korporis, tinea kruris, tinea versicolor, deri ve mukozaların kandida, enfeksiyonları dahil olmak üzere dermatomikozlar ve onikomikozlarda endikedir. Kültür ve diğer laboratuvar çalışmalarının sonuçları bilinmeden önce tedavi başlatılabilir. Bu sonuçların varlığında, tedavi gerektiği şekilde düzenlenmelidir.Kültür ve diğer laboratuar çalışmalarının sonuçları bilinmeden önce tedavi başlatılabilir. Fakat bu sonuçlar mevcut olduğunda, tedavi gerektiği şekilde düzenlenmelidir.Yetişkinlerde kullanımı Doktor tarafından başka şekilde önerilmediği takdirde: Tinea pedis, korporis, haris ve kandida enfeksiyonlarını içeren dermal endikasyonlarda önerilen doz haftada bir kez l50 mg’dır. Tedavinin süresi 2 ila 4 haftadır. Tinea pedis 6 haftaya Varan tedavi gerektirebilir. Tinea versicolor için önerilen doz2hafta için haftada bir kez 300 mg’dır. Kimi hastalarda üçüncü hafta 300 mg flukonazol gerekirken kimi hastalarda tek doz 300-400 mg yeterli olabilmektedir. Alternatif bir doz rejimi 2 ila 4 hafta boyunca, günde 50 mg’ dır. onikomikoz için önerilen doz, haftada l50 mg tek dozdur. Tedavi, enfekte olmamış tırnağın uzaylp enfekte tırnağın yerini almasına kadar devam ettirilmelidir. Normal olarak el tırnaklarının tekrar çıkması için 3-6 ay; ayak tımakları için 6-12 aylık bir süre gerekmektedir. Bununla birlikte tırnağın uzama süresi kişiye Ve yaşa bağlı olarak değişebilmektedir. Uzun süreli kronik enfeksiyonların başarılı bir şekilde tedavisinin ardından, bazen tırnakta şekil bozuklukları kalabilir.
FLUZAMED kapsül ağızdan alınır. Kapsüller bütün olarak yutulmalıdır.
Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler
Böbrek yetmezliği: Flukonazol çok buyuk oranda değişmeden idrarla atılır. Tek doz tedavide doz ayarlaması gerekmemektedir. Multipl flukonazol dozları alacak olan, çocuklar da dahil olmak üzere renalçfonksiyonu bozulmuş hastalarda, 50 mg ila 400 mg’lık bir başlangıç yükleme dozu (endikasyona uygun olarak) verilmelidir’ Yükleme dozundan sonra, günlük doz (endikasyona uygun olarak) aşağıdaki tabloya göre düzenlenmelidir.
Kreatinin Klerensi (ml/dak) Önerilen Doz Yüzdesi
>50 % 100
≤50 (diyalize tabi değil) % 50
Muntazam diyalize tabi hastalar Her diyaliz seansından sonra % 100
Düzenli diyalize giren hastalar her diyalizin ardından önerilen dozun % 100’ünü, diyalizin olmadığı günlerde kreatinin klerenslerine göre azaltılmış doz almalıdırlar.
Karaciğer yetmezliği: Mevcut değil
Pediyatrik popülasyon : l6 yaşından küçük çocuklarda flukonazolün, doktor gözetimi haricinde kullanımı
önerilmemektedir.
Geriyatrik popülasyon : Renal bozukluk belirtilerinin olmadığı hallerde, normal doz tavsiyesi benimsenmelidir. Renal bozukluğu olan hastalarda (kreatinin klerensi < 50 ml/dak) dozaj böbrek yetmezliği bölümünde tarif edildiği gibi ayarlanmalıdır.
Kontrendikasyonlar
Flukonazol, ilacın kendisine, bileşenlerinden herhangi birisine veya benzer azo| bileşiklerine hassas olduğu bilinen hastalarda kullanılmamalıdır.
Multipl doz etkileşim çalışmaları sonuçlarına göre günde 400 mg veya daha yüksek miktarlarda multipl doz flukonazol alan hastalarda flukonazol ile beraber kullanılan terfenadin kontrendikedir. QT aralığını uzattığı bilinen ve CYP3 A4 enzimi aracılığıyla metabolize edilen sisaprid, astemizol, eritromisin, pimozid ve kinidin gibi diğer ilaçların birlikte uygulanması, flukonazol alan hastalarda kontrendikedir.
Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Flukonazol, karaciğer disfonksiyonu olan hastalara dikkatli biçimde uygulanmalıdır. Özellikle AiDS ve kanser gibi ciddi, altlayatan hastalıkları o|anbazı hastalarda, Flukonazol ile tedavi sırasında hematolojik, hepatik, renal ve diğer biyokimyasal fonksiyon testi sonuçlarında anormallikler gözlenmiştir; fakat, klinik anlamhlık ve tedaviyle ilişki belirsizdir. Çok nadiren, alffa yatan ciddi hastalık nedeniyle ölen ve Flukonazol ‘ün çoklu dozlarını alan hastalarda hepatik nekroz dahil ölüm sonrasl bulgular bulunmuştur. Bu hastalar, bazılarının potansiyel olarak hepatotoksik olduğu bilinen birden fazla eşzamanlı ilaç almış velveya hepatik nekroza yol açabilecek altta yatan hastalıkları olmuştur. Flukonazol alan özellikle ağır tıbbi
sorunları olan hastalarda nadir olarak, ölüm dahil, ciddi hepatik toksisite gözlenmiştir.
Flukonazole bağlı hepatoksisite durumlarında; hastanın yaşı ya da cinsiyetiyle, tedavinin süresiyle ve toplam günlük dozla ilgili açık bir ilişki gözlenmemiştir. Flukonazol hepatotoksisitesi, genellikle tedavinin kesilmesiyle reversibl olmuştur. Flukonazol tedavisi boyunca anormal karaciğer fonksiyon testleri saptanan hastalar, daha ciddi hepatik hasar gelişme riskine karşı takip edilmelidir. Flukonazol kullanımına bağlı olabilecek karaciğer hastalığı ile uyumlu klinik bulgu ya da semptomlar gelişirse flukonazol kesilmelidir. Flukonazol ile tedavi sırasında hastalarda nadiren toksik epidermal nekroliz ve Stevens-Johnson sendromu gibi döküntülü deri reaksiyonları gelişmiştir. AIDS’li hastalarda pek çok ilaca karşı
şiddetli deri reaksiyonları görülme eğilimi daha yüksektir. Yüzeysel fungal enfeksiyon için tedavi edilen bir hastada flukonazole bağlı olabileceği düşünülen bir deri döküntüsü oluşursa, bu ajanla tedavi kesilmelidir. İnvaziv/sistemik fungal enfeksiyonu olan hastalarda deri döküntüsü oluşursa,
bunlar yakından takip edilmeli ve büllöz lezyonlar veya eritema multiforme gelişecek olursa flukonazol kesilmelidir.Günde 400 mg’dan az flukonazol dozları ile beraber terfenadin kullanılan hastalar dikkatlice
izlenmelidir.Ender vakalarda, diğer azollerde görüldüğü gibi anaflaksi bildirilmiştir.
Flukonazol dahil bazı azoller,elektrokardiyografide QT aralığınln uzamasl ile ilişkilendirilmiştir. Pazarlama sonrasl gözlem sırasında’ flukonazol alan hastalarda çok nadir olarak QT aralığınıın uzaması ve torsade de pointes vakaları görülmüştür. Vakaların yapısal kalp hastalığı, elektrolit
bozuklukları ve birlikte ilaç kullanımı gibi duruma katkısı olabilecek risk faktörleri taşıyan ciddi hastalıkları olan hastalar olduğu raporlanmıştır.
Flukonazol ve QT uzamasl arasındaki ilişki tam olarak belirlenmediği halde, flukonazol, aşağıdaki gibi potansiyel olarak proaritmik durumları olan hastalarda dikkatli biçimde kullanılmalıdır:
•Konjenital veya belgelenmiş, edinilen QT uzaması
•Kardiyomiyopati – özellikle kalp yetmezliği var olduğunda
•Sinüs bradikardi
•Mevcut semptomatik aritmiler
•CY34A tarafından metabolize edilmeyen, fakat QT aralığını uzattığı bilinen eşzamanlı ilaç
•Hipokalemi, hipomagnezemi gibi elektrolit bozukluklar
Flukonazol, renal disfonksiyonu olan hastalara dikkatli biçimde uygulanmalıdır
Flukonazol, potent CYP2C9 inhibitörü ve orta CYP3A4 inhibitörüdür. Flukonazolle ve CYPzCg ve CYP3A4 aracılığıyla metabolize edilen dar terapötik penceresi olan ilaçlarla eşzamanlı olarak tedavi edilen hastalar izlenmelidir.
Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Aşağıdaki diğer tıbbi ürünler ile kullanımı kontrendikedir:
Sisaprİd: Flukonazol ile beraber sisaprid uygulanan hastalarda torsade de pointes de dahil olmak üzere bazı kardiyak olaylar bildirilmiştir. Kontrollü bir çalışmada, günde bir kez 200 mg flukonazol ve günde dört kez 20 mg sisapridin birlikte uygulanmasının, sisaprid plazma düzeylerinde
artışa ve QT aralığınm uzamasına neden olduğu gösterilmiştir. Bu vakaların çoğunda, hastaların aritmilere yatkın olduğu veya a|tta yatan ciddi rahatsızlıkları bulunduğu görülmektedir; ayrıca, rapor edilen olaylar ile olası bir flukonazol-sisaprid ilaç etkileşimi arasındaki ilişki belirsizdir. Bu tip etkileşimlerin potansiyel ciddiyetinden dolayı flukonazol alan hastalarda sisaprid ile birlikte tedavi kontrendikedir.
Terfenadin:
Terfenadin ile birlikte azol grubu antifungal ilaçları alan hastalarda QTc aralığının uzamasına sekonder olarak ciddi kardiyak disritmilerin ortaya çıkması nedeniyle etkileşme çalışmaları yapılmıştır. QTc aralığının uzadığını göstermek için günlük 200 mg’lık flukonazol dozuyla
yapılan bir çalışma başarılı olmamıştır. Günde 400 mg ve 800 mg flukonazol ile yapılan bir başka çalışmada, günlük 400 mg veya daha faz|a dozlatda flukonazol alımı beraber uygulanan terfenadinin plazma seviyelerini önemli ölçüde yükseltmiştir. Terfenadin ile beraber 400 mg veya daha fazla dozlarda flukonazol kullanıml kontrendikedir.
Günde 400 mg’dan az flukonazol doz|arı ile beraber terfenadin kullanılan hastalar ise dikkatlice izlenmelidir. Eşzamanlı olarak flukonazol ve terfenadin alan hastalarda, spontan olarak rapor edilmiş palpitasyonlar, taşikardi, baş dönmesi ve göğüs ağrısı vakaları mevcuttur; bu vakalarda rapor edilen advers olaylar ile ilaç tedavisi veya altta yatan tıbbi rahatsızlıklar arasındaki ilişki belirsizdir. Bu tür bir etkileşimin potansiyel ciddiyeti
nedeniyle, terfenadinin flukonazol ile kombinasyon halinde alınmaması önerilmektedir.
—Astemizol: Flukonazolün astemizolle eşzamanlı uygulaması, astemizol klerensini azaltabi|ir. Astemizolün plazma konsantrasyonlarında elde edilen artış, QT uzamaslna ve nadiren torsade de pointes oluşumuna neden olabilir. Flukonazol ve astemizolün birlikte uygulanması kontrendikedir.
—Pimozid: In vitro veya in vivo olarak incelenmediği halde, flukonazolün pimozid ile birlikte uygulanması, pimozid metabolizmasında inhibisyona yol açabilir. Pimozidin plazma konsantrasyonlarındaki artış, QT uzamaslna ve nadiren torsade de pointes oluşumuna neden olabilir. Flukonazolün
pimozidle birlikte uygulanması kontrendikedir.
—Kinidin: In vitro veya in vivo çalışılmamış olmasına rağmen, flukonazolün kinidin ile birlikte uygulanması, kinidin metabolizmaslnda inhibisyona neden olabilir. Kinidin kullanımı, QT uzamasl ve nadir olarak torsades de pointes vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Flukonazolün kinidin
ile birlikte uygulanması kontrendikedir.
—Eritromisin: Flukonazol ile eritromisinin eşzamanlı kullanımı, kardiyotoksisite (uzamış QT aralığı, torsades de pointes) Ve sonuç olarak ani kalp ölümü riskini artırma potansiyeline sahiptir. Flukonazolün eritromi sin ile birl ikte uygulanması kontrendikedir.
Aşağıdaki diğer tıbbi ürünler ile birlikte kullanımı önlem ve doz ayarlaması gerektirir:
Diğer tıbbi ürünlerin flukonazol iizerine etkisi
—Hidroklorotiazid: Kinetik bir etkileşim çalışmasında, flukonazol alan sağlıklı gönüllülerde birlikte çoklu dozlarda hidroklorotiazid verilmesi, flukonazol plazma seviyelerini %o40 artırmıştlr. Bu sınırlardaki bir etki, birlikte diüretik kullanan hastalarda flukonazol doz rejiminde bir değişiklik gerektirmez ise de, uygulayıcı hekim tarafından akılda bulundurulmalıdır.
—Rifampisin: Flukonazol ile birlikte uygulanan rifampisin, flukonazolun eğri altı alanında (EAA) %25 ve yarı-ömründe %20 azalmaya yol açmıştır. Birlikte rifampisin verilen hastalarda flukonazol dozunun artırılması düşünülmelidir.
Flukonazolün diğer tıbbi ürünler üzerine etkisi
Flukonazol, sitokrom P450 (CYP) 2C9 izoenziminin potent inhibitortı ve orta CYP3A4 inhibitörüdür. Aşağıda açıklanan gözlenmiş/belgelenmiş etkileşimlere ek olarak, flukonazolle birlikte uygulanan ve CYP2C9 ve CYP3A4 tarafindan metabolize edilen diğer bileşiklerin plazma konsantrasyonunda artış riski mevcuttur. Bu nedenle, bu kombinasyonları kullanırken dikkatli olunmalı ve hastalar dikkatlice izlenmelidir. Flukonazolün enzimi inhibe etme etkisi, flukonazolün uzun yarı ömrü nedeniyle flukonazol tedavisinin kesilmesinden Sonra 4-5 gün devam eder.
—Alfentanil: Bir çalışmada, flukonazolle eşzamanlı tedavi sonrasında alfentanilde yarı ömür uzamaslnln yanı sıra klerens ve dağılım hacminde düşüş gözlenmiştir. olası etki mekanizması, flukonazolün CYP3A4’ü inhibe etmesidir. Alfentanil in dozunun ayarlanmas ı gerekebi lir.
Amitriptilin, nortriptilin :
—Flukonazol, amitriptilin ve nortriptilinin etkisini artırır. 5-nortriptilin velveya S-amitriptilin, kombinasyon tedavisinin başlangıcında ve bir hafta sonra ölçülebilir. Amitriptiliıı/nortriptilin dozajı gerekirse ayarlanmalıdır.
—Amfoterisin B: Flukonazol ve amfoterisin B’nin enfekte, normal ve bağışıklığı zayıflatılımış farelerde eş zamanlı uygulaması, şu sonuçları göstermiştir: C. albicans ile sistemik enfeksiyonda küçük, ek antifungal etkj, Cryptococcus neoformans ile intrakranial enfeksiyonda etkileşim olmaması ve A. Fumigatus ile sistemik enfeksiyonda iki ilacın antagonizmi. Bu çalışmalarda elde edilen sonuçların klinik anlamlılığı bilinmemektedir.
—Antikoagulanlar: Etkileşim çalışmasında, sağlıklı erkeklerin varfarin kullanımından soffa flukonazol protrombin Zamanlnl artırmıştır(%l2). Pazar|ama sonrası deneyimde, diğer azol antifungallerinde olduğu gibi, flukonazol ve varfarinin birlikte kullanımında, protrombin zamanınln uzamaslyla ilişkili olarak kanama olayları (çürükler, epistaksis, gastrointestinal kanama, hematüri ve melena) bildirilmiştir. Kumarin tipi antikoagulan alan hastalarda protrombin Zaman| dikkatlice takip edilmelidir. Varfarin dozunun ayarlanması gerekli olabilir.
—Azitromisin: l8 sağlıklı bireyde gerçekleştirilen açık-etiketli, randomize, üç yönlü çaptaz bir çalışmada, 1200 mg oral tek doz azitromisin ve 800 mg oral tek doz flukonazol kullanılarak, ilaçların birbirlerinin farmakokinetiği üzerine olan etkileri değerlendirilmiştir. Flukonazol ve azitromisin arasında anlamlı bir farmakokinetik etkileşime rastlanmamıştır.
—Fenitoin: Flukonazol fenitoinin hepatik metabolizmasını inhibe eder. Flukonazol ve fenitoinin birlikte kullanılması fenitoin düzeylerini klinik olarak anlamlı derecede yükseltir. Eğer bu iki ilacın birlikte kullanımı gerekiyorsa, fenitoin toksisitesini önlemek için serum fenitoin düzeyleri takip edilmeli ve terapötik düzeyleri devam ettirecek şekilde fenitoin dozu ayarlanmalıdır.
—AlFentanil: Bir çalışmada, flukonazol|e eşzamanlı tedavi sonrasında alfentanilde T½ uzamasının yanı sıra klerens ve dağılım hacminde düşüş gözlenmiştir. Olası etki mekanizması, flukonazolün CYP3A4’ü inhibe etmesidir. Alfentanilin dozunun ayarlanması gerekebilir.
—Amitriptilin, nortriptilin : Flukonazol, amitriptilin ve nortriptilinin etkisini artırır. 5-nortriptilin velveya S-amitriptilin, kombinasyon tedavisinin başlangıcında ve bir hafta sonra ölçülebilir. Amitriptiliıı/nortriptilin dozajı gerekirse ayarlanmalıdır.
—Amfoterisin B: Flukonazol ve amfoterisin B’nin enfekte, normal ve bağışıklığı zayıflatılımış farelerde eş zamanlı uygulaması, şu sonuçları göstermiştir: C. albicans ile sistemik enfeksiyonda küçük, ek antifungal etkj, Cryptococcus neoformans ile intrakranial enfeksiyonda etkileşim olmaması ve A. Fumigatus ile sistemik enfeksiyonda iki ilacın antagonizmi. Bu çalışmalarda elde edilen sonuçların klinik anlamlılığı bilinmemektedir.
—Antikoagulanlar: Etkileşim çalışmasında, sağlıklı erkeklerin varfarin kullanımından sonra flukonazol protrombin zamanlnl artırdı (% 12). Pazarlama sonrası deneyimde, diğer azol antifungallerinde olduğu gibi, flukonazol ile varfarinin birlikte kullanımda, protrombin Zamanının uzamasıyla ilişkili olarak kanama olayları (çürükler, epistaksis, gastrointestinal kanama, hematüri ve melena) bildirilmiştir. Kumarin tipi antikoagulan alan hastalarda protrombin Zamanl dikkatlice takip edilmelidir. Varfarin dozunun ayarlanması gerekli olabilir.
—Azitromisin: l8 sağlıklı bireyde gerçekleştirilen açık-etiketli, randomize, üç yönlü çaptaz bir çalışmada, 1200 mg oral tek doz azitromisin ve 800 mg oral tek doz flukonazol kullanılarak, ilaçların birbirlerinin farmakokinetiği üzerine olan etkileri değerlendirilmiştir. Flukonazol ve azitromisin arasında anlamlı bir farmakokinetik etkileşime rastlanmamıştır.
—A Vitamini: All-trans-retinoid asit (A vitamininin asit formu) ve flukonazon ile kombinasyon tedavisi alan bir hastayla ilgili vaka raporuna göre, MSS ile ilgili istenmeyen etkiler, psödotümör serebri biçiminde gelişmiştir; bu etkiler, flukonazol tedavisi kesildikten sonra kaybolmuştur. Bu kombinasyon kullanılabilir, ancak MSS ile ilgili istenmeyen etkilerin insidansı dikkate alınmalıdır.
—Benzodiazepinler (Kısa etkili): Midazolamın oral uygulamasını takiben, flukonazol, midazolamın konsantrasyonunda ve psikomotor etkilerinde belirgin bir artışa yol açmıştır. Midazolam üzerine olan bu etki, flukonazolun oral uygulanmasını takiben, intravenöz uygulanan flukonazole kıyasla daha belirgin olarak görünmektedir. Flukonazol ile tedavi edilen hastalarda, beraberinde beıuodiazepin tedavisi gerekliyse, benzodiazepin dozunun azaltılması düşünülmeli ve hastalar uygun şekilde izlenmelidir. Flukonazol,triazolam (tek doz) eğri altı alanı (EAA) düzeyini yaklaşık %50, Cmax, düzeyini %20-32, t12 dizeyini ise triazolam metabolizmasının inhibisyonu nedeniyle %25-50 oranında artırır . triazolamın dozaj ayarlaması gerekebilir.
—Endojen steroid: Günde 50 mg flukonazol, kadınlarda endojen steroid düzeylerini etkilemez. Sağlıklı erkek gönüllülerde, günde 200-400 mg dozunun, endojen steroid düzeyleri Veya ACTH (adrenokortikotropik hormon) t taraflndan stimüle edilmiş cevap üzerinde klinik açıdan anlamlı bir etkisi yoktur.
—Fentanil: Olası fentanil flukonazol etkileşimiyle ilgili bir ölümcül vaka rapor edilmiştir. Buna ek olarak, on iki sağlıklı gönüllüden oluşan randomize, çapraz bir çalışmada, flukonazolün, fentanil eliminasyonunu anlamlı düzeyde geciktirdiği ortaya konmuştur. Fentanil konsantrasyonundaki artış, solunum depresyonuna neden olabilir.
—Halofantrin: Flukonazol, CYP3A4 üzerinde inhibisyon etkisi nedeniyle halofanttin plazma konsantrasyonunu artırabilir.
HMG-CoA redüktaz inhibitörleri : Flukonazol, atorvastatin ve simvastatin gibi CYP3A4 ile veya fluvastatin gibi CYP2C9 ile metabolize edilen HMG-Co A redüktaz inhibitörleriyle birlikte uygulandığında miyopati ve rabdomiyoliz riski artar. Eşzamanlı tedavi gerekmesi durumunda, hasta, miyopati Ve rabdomiyoliz semptomları açısından gözlenmeli ve kreatinin kinaz izlenmelidir. Kreatinin kinazda belirgin bir artış gözlenmesi veya miyopati/rabdomiyoliz tanısı konması ya da bunlardan şüphelenilmesi durumunda, HMG-Co A redüktaz inhibitörleri kesilmelidir.
—Karbamazepin: Flukonazol,karbamazepinin metabolizmasını inhibe eder; serum karbamazepininde %30’luk bir artış gözlenmiştir. Karbamazepin toksisitesi oluşma riski vardır. Konsantrasyon ölçümleri/etkisine bağlı olarak karbamazepinin dozaj ayarlaması gerekebilir.
—Kalsiyum kanal blokerleri: Bazı kalsiyum kanal antagonistleri (nifepidin, isradipin, amlodipin, verapamil ve felodipin) CYP3A4 tarafindan metabolize edilir. Flukonazol, kalsiyum kanal antagonistlerinin sistemik maruziyetini artırma potansiyeline sahiptir. Advers olaylar için sık izleme önerilmektedir.
—Losartan: Flukonazol, losartan ile tedavi sırasında oluşan anjiyotensin Il-reseptör antagonizminin çoğundan sorumlu olan aktif metabolitine (E-31 74) losartan metabolizmasını inhibe eder. Hastalar, kan basınçlarını sürekli olarak izletmelidir.
—Metadon: Flukonazol, metadonun serum konsantrasyonunu artırabilir. Metadonun dozaj ayarlaması gerekebilir.
—Non-steroidal anti-enflamatuvar ilaçlar: Flurbiprofenin C max ve EAA dizeyi, tek başına flurbiprofen uygulamasına kıyasla, flukonazol ile birlikte uygulandığında sırasıyla % 23 ve % 81 oranında artmıştır. Benzer şekilde, tek başına rasemik ibuprofen uygulamasına kıyasla, flukonazol, rasemik ibuprofen (400 mg) ile birlikte uygulandığında, farmakolojik olarak aktif izomerin [S-(+) -ibuprofen] C Ve EAA düzeyi sırasıyla o/o 15 ve %82 oranında artmıştır. ozel olarak araştırılmadığı halde, flukonazol, CYP2C9 ile metabolize edilen diğer NSAiD’lerin (öm. naproksen, lornoksikam, meloksikam, diklofenak) sistemik maruziyetini artırma potansiyeline sahiptir. NSAiD’ların advers oIaylar ve toksisite açısından sık izlenmesi önerilnıektedir. NSAİD’ların dozaj ayarlaması gerekebilir.
—Oral kontraseptifler: Kombine oral kontraseptiflerle birlikte, çoklu dozlarda flukonazol kullanılarak, iki kinetik çalışma gerçekleştirilmiştir. Günde 200 mg flukonazol ile etinil östradiol ve levonorgestrel eğri altında kalan alanı (EAA) sırayla %40 ve % 24 artarken 50 mg flukonazol çalışmasında her iki hormon seviyesinde belirgin değişme olmamıştır. Haftada bir, 300 mg flukonazol uygulanan bir çalışmada, etinil östradiol ve noretindron EAA slrasıyla % 24 ve % 13 oranlarında artmıştır. Bu nedenle, bu dozlarda, çoklu doz flukonazol kullanımının, kombine oral kontraseptiflerin etkinliği üzerine bir etkisi olması beklenmemektedir.
—Prednizon: Prednizon ile tedavi edilen karaciğer nakli yapılmış bir hastanın, flukonazol ile üç aylık tedavi kesildiğinde akut adrenal korteks yetmezliği geliştirdiğine dair bir vaka raporu mevcuttur. Flukonazolün kesilmesi, muhtemelen CYP3A4 aktivitesinde artışa neden olmuş ve bu da prednizon metabolizmasında artışa yol açmıştır. Flukonazol ve prednizon ile uzun süreli tedavi alan hastalar, flukonazol kesildiğinde adrenal korteks yetmezliği açısından dikkatlice izlenmelidir.
—Rifabutin: Flukonazol, rifabutin ile birlikte uygulandığında, rifabutinin serum konsantrasyonlarında % 80’e kadar artışa sebep olan bir etkileşim oluşfuğu bildirilmiştir Flukonazol ile rifabutinin beraber uygulandığı hastalarda uveit raporları mevcuttur. Flukonazol ve rifabutini beraber kullanan
hastalar dikkatlice izlenmelidir.
—Sakinaür: Flukonazol, sakinavirin EAA düzeyini yaklaşık % 50, Cmax düzeyini ise yaklaşık %55 artıtır ve sakinavirin hepatik metabolizmaslnln CYP3A4 tarafindan inhibe edilmesi ve P-glikoprotein inhibisyonu nedeniyle, sakinavir klerensini yaklaşık % 50 azaltır. Sakinavir dozunun ayarlanması gerekebilir.
—Selekoksib: Flukonazol (günde 200 mg) ve selekoksibin (200 mg) eşzamanlı tedavisi sırasında, selekoksibin Cmax ve EAA düzeyleri sırasıyla %68 Ve %134 oranında artmıştır. Flukonazol ile birleştirildiğinde, selekoksib dozunun yarısı gerekebilir.
—Siklofosfamid: Siklofosfamid ve flukonazolün kombinasyon tedavisi, serum bilirubin Ve serum kreatininde artışa neden olur. Kombinasyon, serum bilirubin ve serum kreatinindeki artış riskine daha fazla dikkat ederek kullanılabilir.
—Siklosporin: Böbrek nakli geçirmiş hastalar ile yapılan bir kinetik çalışmada, 200 mg/gün flukonazolun siklosporin seviyelerini yavaş bir şekilde artırdığı tespit edilmiştir. Bununla beraber, bir diğer çoklu doz çalışmasında kemik iliği nakledilmiş hastalarda 100 mg/gün flukonazol siklosporin düzeylerini etkilememiştir. Flukonazol kullanan hastalarda, siklosporin plazma düzeylerinin izlenmesi tavsiye edilmektedir. Flukonazol, siklosporinin konsantrasyonunu ve EAA diizeyini anlamlı ölçüde artırır. Bu kombinasyon, siklosporin konsantrasyonuna bağlı olarak, siklosporin dozajı azaltılarak kullanılabilir.
—Sirolimus: Flukonazol, muhtemelen sirolimus metabolizmasını CYP3A4 ve P-glikoprotein aracılığıyla inhibe ederek sirolimusun plazma konsantrasyonlarını artırır. Bu kombinasyon, etki/konsantrasyon ölçümlerine bağlı olarak, sirolimusun dozunun ayarlanmasıyla kullanılabilir.
—Sülfonilüreler: Flukanozolün sağlıklı gönüllülerde oral sülfonilüreler (klorpropamid, glibenklamid, glipizid, tolbutamid) ile birlikte kullanıldığında serum yarı ömürlerini uzaffığı gösterilmiştir. Flukonazol diyabetik hastalarda oral sülfonilüreler ile birlikte kullanılabilir, fakat bir hipoglisemik epizod ihtimali daima akılda tutulmalıdır. Birlikte kullanım esnasında kan glukoz seviyelerinde sık sık izleme ve sulfonilüre dozajında uygun azaltma önerilir.
—Takrolimus: Flukonazol, takrolimus metabolizmasının barsaklarda CYP3A4 aracılığıyla inhibe edilmesi nedeniyle, oral olarak uygulanan takrolimusun serum konsantrasyonlannı 5 katına kadar artırabilir. Takrolimus intravenöz olarak verildiğinde, anlamlı hiçbir farmakokinetik değişiklik gözlenmemiştir. Takrolimus düzeylerindeki artış, nefrotoksisite ile ilişkilendirilmiştir. oral olarak uygulanan takrolimus dozajı, takrolimus konsantrasyonuna bağlı olarak azaltılmalıdır. Flukonazol ve takıolimusu beraber kullanan hastalar dikkatle izlenmelidir
—Teofilin: Plasebo kontrollü etkileşim çalışmasında, 14 gün süreyle 200 mgflukonazol kullanımı, teofilinin ortalama plazma klerens hızında, o/o 18 azalma meydana getirmiştir. Yüksek doz teofilin kullanan veya artmış teofilin toksisite riski olan hastalarda flukonazol kullanımı sırasında, teofilin
toksisitesi beliıtileri izlenmelidir Ve toksisite belirtileri gelişirse tedavi gerektiği gibi değiştirilmelidir.
—Vinka alkaloidleri: AraştırıImadığı halde, flukonazol, vinka alkaloidlerinin (örn. vinkristin ve vinblastin) plazma düzeylerini artırabilir ve muhtemelen CYP3A4 üzerindeki inhibe edici etki nedeniyle nörotoksisiteye yol açabilir.
—Zidovudin: Yapılan iki kinetik çalışma, büyük ihtimalle zidovudinin major metabolitlerine dönüşümünün azalmasından dolayı artmış zidovudin seviyesi ile sonuçlanmıştır. Bir çalışmada; AIDS’li ya da ARC’li (AIDS ilişkili kompleks)) hastalarda, 15 gün boyunca günde 200 mg flukonazol alınmasından önceki ve sonraki zidovudin seviyeleri saptanmıştır. Zidovudin eğri altı alanı (EAA) değerlerinde% 20’lik anlamlı bir artış olmuştur. Randomize, 2 dönemli, 2 tedavili, çapraz geçişli ikinci çalışmada HIV ile enfekte olmuş hastalardaki zidovudin seviyesine bakılmıştır. iki durumda 21 gün ara ile, hastalar 7 gün boyunca, ya günde 400 mg flukonazol ile birlikte ya da flukonazol almaksızın her 8 saatte bir 200 mg zidovudin almışlardır. Flukonazol ile birlikte kullanımda zidovudinin Cmax ve eğri altı alanı (EAA) değerlerini sırasıyla % 84 ve % 74 artmıştır. oral zidovudin klerensindeki yaklaşık % 45’lik azalma nedeniyle, benzer şekilde zidovudinin yarı ömrü, flukonazol ile kombinasyon tedavisinin ardından yaklaşık %128 oranında uzamıştır. Bu kombinasyonu alan hastalar zidovudine bağlı advers reaksiyonlarln oluşma riskine karşı takip edilmelidir. Zidovudin dozunun azaltılması düşünülebilir.
—Vorikonazol: oral vorikonazol (l gün boyunca 12 saatte bir 400 mg,2.5 gün boyunca 12saatte bir 200 mg) ile oral flukonazolün (l. günde 400 mg,4 gün boyunca günde 200 mg) 6 sağlıklı erkek hastada eş zamanlı kullanımı, C ve EAA’da % 57 (%90 güven aralığı: %20, % 107) ve % 79 (%90 güven aralığı: %40, %128) artışla sonuçlanmıştır. 8 sağlıklı erkek hasta ile yapılan takip klinik çalışmasında, vorikonazol ve flukonazolin azaltılmış dozuvelveya sıklığı bu etkiyi gidermemiş veya azaltmamlştlr. Vorikonazol ve flukonazolün herhangi bir dozda eşzamanlı kullanımı önerilmemektedir.
Etkileşim çalışmaları, flukonazol ile birlikte alınan gıdaların, simetidinin, antiasitlerin veya kemik iliği naklini takiben yapılan tüm vücut ışınlamasının, flukonazol emiliminde klinik olarak anlamlı bir aza|maya neden olmadığını göstermiştir. Diğer ilaçlarla ilaç – ilaç etkileşim çalışmaları yapılmadığından, hekimler olası etkileşimler konusunda dikkatli olmalıdır.
Pediyatrik popülasyon : Mevcut değil.
Gebelik kategorisi: D
Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda Ve doğum kontrolü (kontrasepsiyon) uygulayanlarda ilacın kullanımı yönünden bir öneri bulunmamaktadır. FLUZAMED gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Hayvanlar üzerinde yapllan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu göstermiştir. insanlara yönelik potansiyel risk bilinmemektedir. FLUZAMED gerekli o lmad lkça gebelik döneminde kullanılmamalıdır.İlk Üç ayda tek veya tekrarlı dozaj halinde uygulanmış flukonazolün < 200 mg/gün dozlarıyla tedavi edilen yüzlerce gebe kadından elde edilen veriler, fetüste istenmeyen hiçbir etki göstermemiştir. Hamilelerde yapılmış yeterli miktarda kontrollü çalışma mevcut değildir. Koksidioidomikozis tedavisi sebebiyle 3 ay süresince veya daha uzun süre yüksek dozda (400-800 mg/gün) flukonazol kullanan annelerin çocuklarında çoklu konjenital anomaliler bildirilmiştir. Bu etkiler ile flukonazol arasındaki ilişki belirsizdir. Hayvanlarda fttal yan etkiler, yalnızca maternal toksisiteye yol açan yüksek doz düzeylerinde görülmüştür Advers fetal etkiler, hayvanlarda yalnızca maternal toksisite ile ilişkili yüksek doz dijzeylerinde görülmüştür. 5 veya l0 mg/kg’de hiçbir fetal etki görülmemiştir; fetal anatomik varyantlarda (normalden fazla sayıda kaburga, renal pelviste dilasyon) artışlar ve kemikleşmede gecikmeler, 25,50 mg/kg ve üzeri doz|arda gözlenmiştir. Sıçanlarda embriyo letalite 80 mg/kg (önerilen insan dozunun yaklaşık 20-60 katı) ila 320 mg/kg arasında değişen dozlarda artmıştır; fetal anormallikler arasında dalgalı kaburgalar, yarık damak ve anormal kranyofasiyal kemikleşme yer almıştır. Bu etkiler, sıçanlarda östrojen sentezinin inhibisyonuyla tutarlıdır ve gebelik, organo genez ve doğum sırasında östrojen azalmasının bilinen etkilerinin sonucu olabilir. Şiddetli veya potansiyel olarak hayatı tehdit edici ve beklenen faydanın fetüse muhtemel riskden daha ağır bastığı fungal enfeksiyonlar dışında hamilelikte kullanımdan kaçınmalıdır. Birkaç vaka raporu, hamileliğinin ilk üç trimesterinin tamamında veya çoğu bölümünde yüksek dozda flukonazol (400-800 mglgün) alan annelerin bebeklerinde belirgin ve seyrek doğum kusurları tanımlamıştır. Bu bebeklerde görülen özellikler brakisefali, anormal beniz, anormal kalvarial gelişme, yarık damak, femoral eğrilik, ince kaburgalar ve uzun kemikler, artrogripozis ve konjenital kalp hastalığıdır.
Flukonazol anne sütünde, plazmaya benzer konsantrasyonlarda bulunur. Dolayısıyla emziren annelerde kullanımı önerilmemektedir.
Araç veya makine kullanırken, ara sıra baş dönmesi veya nöbetlerin ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.
İSTENMEYEN ETKİLER:
Flukonazol, genellikle iyi tolere edilir. Bazı hastalarda, özellikle AIDS ve kanser gibi ciddi primer hastalığı olanlarda, gerek flukonazol gerekse mukayese ilaçları ile tedavi sırasında renal ve hematolojik fonksiyon testlerinde değişmeler ve hepatik anormallikler gözlenmiştir, fakat bunların klinik anlamı ve tedavi ile olan ilişkisi açık değildir.
Kan ve lenfatik sistem bozuklukları:
Seyrek : Agranulositoz, lökopeni, nötropeni trombositopeni
Bağışıklık sistemi bozuklukları:
Seyrek : Anaflaksi (anjioödem ‘ yizde ödem, prurit, ürtiker dahil olmak üzere)
Metabolizma ve beslenme bozuklukları:
Seyrek: :Hiperkolesterolemi, hipertrigliseridemi, hipokalemi
Psikiyatrik bozuklukları:
Yaygın olmayan Uykusuzluk, uykululuk hali
Sinir sistemi hastalıkları:
Yaygın :Baş ağrısı
Yaygın olmayan :Nöbetler, sersemlik, parestezi, tat bozukluğu:
Seyrek :Titreme
Kulak ve iç kulak bozuklukları
Yaygın olmayan :Vertigo
Kardiyak bozuklukları:
Seyrek QT uzaması, torsade de pointes
Gastrointestinal bozu klu kları :
Yaygın :Karln ağısı, diyare, bulantı ve kusma
Yaygın olmayan :Dispepsi, gazve ağız kuruluğu
Hepatobilier bozu klukları :
Yaygın :Yüksek alkalen fosfataz düzeyleri, aspartat aminotransferazda artış, kan alkalin fosfatazda artış
Yaygın olmayan :Kolestaz, sarılık, bilirubinde artış
Seyrek :Nadiren ölümle de sonuçlanan hepatik toksisite, hepatik yetmezlik, hepatit, hepatosellüler nekroz, hepatosellü ler hasar, sarı lık
Deri ve deri altı doku bozuklukları:
Yaygın :Döküntü
Yaygın olmayan :Prurit, ürtiker, terlemede artış, ilaç erüpsiyonu
Seyrek :Toksik epidermal nekroliz, Stevens-Johnson sendromu akut yaygın ekzantematöz püstüloz eksfoliyatif deri hastalıkları, yüzde ödem, saç
dökülmesi
Kas-iskelet bozuklukları, bağ doku ve kemik bozuklukları:
Yaygn olmayan :Miyalji
Genel bozukluklar ve uygulama bölgesİne ilişkin bozuklukları:
Yaygın olmayan :Yorgunluk, keyifsizlik, asteni, ateş
Pediyatrik hastalar
Pediyatrik klinik araştırmalar sırasında kaydedilen advers olay insidansı ve modeli ile laboratuar anormallikleri, yetişkinlerde görülenlerle karşılaştırılabilir niteliktedir.
Doz aşımı ve tedavisi
Flukonazol ile ilgili doz aşımı vakaları bildirilmiştir ve bir vakada 42 yaşında HIV ile enfekte bir hastanın 8200 mg flukonazol aldığı söylendikten sonra, kişide halüsinasyonlar gelişmiş ve paranoid davranışlar göstermiştir. Hasta hastaneye kaldırılmış ve durumu 48 saat içinde eski haline dönmüştür. Aşırı doz durumlarında semptomatik tedavi (destekleyici önlemler ve gerektiğinde mide lavajı ile birlikte) yeterli olabilir. Flukonazol, büyük oranda idrarla atılır; zorlu volüm diürezi, büyük bir olasıkla eliminasyon hızını artıracaktır. Üç saatlik bir hemodiyaliz seansı plazma düzeyini yaklaşık % 50 azaltır.
Farmakodinamik özellikler
Farmakoterapötik grup : Triazol türevleri, Antifungal ilaçlar
ATC kodu: J02AC0I.
Flukonazol ,triazol sınıfina dahil antifungal ajanlarln bir üyesi olup, fungal sterol sentezinin güçlüve spesifik bir inhibitörüdür.
Flukonazol, çok çeşitli hayvan çalışmalarında çok az farmakolojik aktivite göstermektedir. Farelerde, pentobarbital uyku süresinde bir miktar Uzama (p.o.) ve anestezi uygulanmış (IV) kedilerde ise ortalama arteriyel ve sol ventriküler kan basınclnda ve kalp atışında artış meydana gelmiştir. Sıçanın yumurtalık aromatazında yüksek konsantrasyonlarda inhibisyon gözlenmiştir. oral veya intravenöz yolla uygulanan flukonazol, hayvanlardaki çeşitli fungal enfeksiyon modellerinde aktiftir. Aktivitesi fırsatçı mikozlarda gösterilmiştir ki, bunlar arasında immün sistemi yetersiz hayvanlarda sistemik kandidiyazis; intrakraniyal enfeksiyonlar dahil Cryptococcus neoformnns’ a bağlı enfeksiyonlar; Microsporum ve Trichophyton ttrletine bağlı
enfeksiyonlar bulunmaktadır. Flukonazolun bunlardan başka endemik mikoz hayvan modellerinde de aktivitesi gösterilmiştir, bunlar arasında Blastomyces dermatitides; intrakraniyal enfeksiyonlar dahil Coccidioides immitis; ve hem normal hem de immünosupresif hayvanlarda
Histoplasma capsulatun enfeksiyonları vardır. Candidq albicans’ dan başka, genelde kalıtsal olarak flukonazole duyarlı olmayan diğer Candida
türleri (örneğin Candida krusei) ile meydana gelen süperenfeksiyon vakaları bildirilmiştir. Bu vakalar alternatif antifungal tedavi gerektirebilir.
Flukonazol, yüksek oranda fungal sitokrom P-450’ye bağımlı enzimler için çok spesifiktir. Günde 50 mg olarak 28 güne kadar kullanılan flukonazolun erkeklerde p|azma testosteron konsantrasyonlarını veya çocuk doğurma yaşındaki kadınlarda steroid konsantrasyonlarını
etkilemediği gösterilmiştir. Günde 200-400 mg flukonazolun, sağlıklı erkek gönüllülerde endojen steroid seviyelerinde Veya ACTH ile uyarılmış cevapta, klinik anlamlı etkisi yoktur. Antipirin ile etkileşim çalışmaları flukonazolun 50 mg’lık tek veya tekrar|ayan dozlarının bu maddenin
metabolizmasını etkil emediğini göstermiştir.
Farmakokinetik özellikler
Emilim:
Flukonazolün oral veya intravenöz uygulamalarının farmakokinetik özellikleri birbirine benzemektedir. Flukonazol, oral uygulamayı takiben iyi absorbe olur ve plazma düzeyi (ve sistemik bioyararlılık) intravenöz uygulamayı takiben erişilen düzeylerin %90’ından yüksektir. oral absorbsiyonu gıda ile birlikte alınmasından etkilenmez. Açlık halinde doruk plazma düzeyi, uygulamadan 0.5-l.5 saat sonra oluşur ve plazma eliminasyon yarı ömrü yaklaşık 30 saattir. Plazma konsantrasyonları dozla oruntılıdır. Günde bir defalık dozların tekrarlanan uygulamasıyla % 90 istikrarlı durum (steady state) seviyelerine 4-5. günlerde erişilir. ilk gün, mutad günlük dozun iki misli olarak verilen yükleme dozu, ikinci günde plazma düzeylerinin yaklaşık %90 istikrarlı durum seviyelerine erişmesini sağlar.
Dağılım:
Görünür dağılım hacmi, yaklaşık olarak toplam vücut sıvısına eşittir. Plazma proteinlerine bağlanma düşüktür (% 11 – 12). Flukonazol, incelenen tüm vücut sıvılarına iyi bir penetrasyon gösterir. Tükürük ve balgamdaki flukonazol seviyeleri, plazma düzeyleri ile benzerlik gösterir. Fungal menenjitli hastalarda BOS (beyin omurilik sıvısı)’daki flukonazol seviyeleri, buna tekabül eden plazma düzeylerinin takriben 80’idir. Flukonazol, strafum corneum, epidermis – dermis ve ter bezlerinde, serum konsantrasyonlarının üzerinde, yüksek deri konsantrasyonlarına ulaşır. Flukonazol, stratum corneum’da birikir. Günde bir kez 50 mg’ lık doz|a,l2 gün sonra flukonazol konsantrasyonu 73 mikrogram/g, olmuştur ve tedavinin kesilmesinden 7 gün sonra konsantrasyon hala 5.8 mikrogram/g’dır. Haftada bir kez 150 mg’ lık dozla, flukonazolun stratum comeum’daki konsantrasyonu 7. günde 23.4 mikrogıam/g olmuştur ve 2′ dozdan 7 gün sonra hala7.l mikrogram/g’dır. Haftada bir kez,l50 mg dozundan 4 ay sonra, sağlıklı ve hasta tırnaklarda ölçülen flukonazol konsantrasyonu sırasıyla 4.05 mikrogramlg ve l.8 mikrogram/g olmuştur; ve tedaviden 6 ay sonra tırnak örneklerinde flukonazol hala ölçülebilir değerlerdeydi.
Bivotransformasyıon:
Sirküle eden metabolitlere ait bir kanıt saptanmamıştlr.
Eliminasyıon:
Başlıca atılım yolu böbrek olup, uygulanan dozun yaklaşık %80′ i idrarda değişmemiş ilaç halinde bulunur. Flukonazol klerensi, kreatinin klerensi ile orantılıdır. Uzun plazma eliminasyon yarl ömrü, tek bir dozla vajinal kandidiyazis tedavisinin ve endike olduğu diğer bütün fungal enfeksiyonların günde tek doz ve haftada tek dozlarla tedavilerinin esasml teşkil eder. Bir çalışmada l00 mg tek doz uygulanan bir kapsülün ve 2 dakika boyunca ağızdatutularak ve alkalanarak uygulanan oral süspansiyonun, tükürük Ve p|azma konsantrasyonları karşılaştırılmıştır. Dozun yutulmasından 5 dakika sonra süspansiyon için flukonazolün maksimum tükürük konsantrasyonu, kapsülün yutulmasından 4 saat sonra görülen maksimum
tükürük konsantrasyonun 182 katı olarak bulunmuştur.4 saat kadar sonra ölçülen tükürük konsantrasyonları benzerdir. Tükürükteki ortalama EAA (0-96) süspansiyon için, kapsüle kıyasla, anlamlı şekilde daha büyüktü. iki formülasyonun tükürükten eliminasyonu Veya plazma
farmakokinetik parametreleri arasında anlamlı bir fark yoktu.
Doğrusallık/Doğrusal olmayan durum: Mevcut değil.
Çocuklarda farmakokinetik:
Çocuklarda aşağıdaki farmakokinetik veriler bildirilmiştir;
Çalışılan
yaş grubu Doz mg/kg yarı ömür (saat) EAA(mcg.saat/ml)
11 gün-11 ay Tek doz – IV 3mg/kg 23 110.1
9 ay-13 yaş Tek doz – Oral 2me/kg 25.0 94.7
9 ay-13 yaş Tek doz – Oral 8 mg/kg 19.5 362.5
5 yaş-15 yaş çok doz – iv 2 mg/kg 17.4 67.4
5 yaş-15 yaş çok doz – iv 4 mg/kg 15.2 139.1
5 yaş-15 yaş çok doz – iv 8 mg/kg 17.6 196.7
Ortalama 7 yaş çok doz – oral 3 mg/kg 15.5 41.6
Premature yeni doğanlarda (gestasyon yaşı yaklaşık 28 hafta ) intravenöz flukonazol, 6 mg/kg dozda, premafure yenidoğanlar yoğun bakım ünitesindeyken, her üç günde bir, maksimum beş gün süreyle verilmiştir. ortalama yarı ömür l.giin 74 saat (44-185 aralığında) olup, zamanla azalarak 7.günde ortalama 53 saate ( 30-131 aralığında) ve 13.günde 47 saate (27-68 aralığında) düşmüştür.
Eğri altındaki alan 1. gün 271 mcg.saat/ml olup ( 173-385 aralığında), 7.günde artarak ortalama 490 mcg.saat/ml olmuştur (292-734 aralığında) ve 13.günde azalarak ortalama 360 mcg.saat/ml (167 – 566 aralığında) olmuştur.
Dağılım hacmi l .gün 1183 ml/kg ( 1070 – 1470 aralığında) olup, zamanla artarak 7.gün ortalama 1184 ml/kg (510 – 2730 aralığında) ve 13.günde 1328 ml/kg (1040-1680 aralığında) olmuştur.
Yaşlılarda Farmakokinetik:
22 katılımcıyla yürütülen farmakokinetik bir çalışmada, 65 yaş Ve üzerindeki hastalarda 50 mg tek bir oral doz flukonazol uygulanmıştır. Bu hastalardan l0′ u aynı zamanda diüretik de kullanmaktaydı. Cmax değeri 1.54 mikrogram/ml olup, C-max’a uygulamadan 1.3 saat sonıa erişilmiştir. ortalama EAA 76’4 + 20.3 mikrogram.saat/ml, ortalama terminal yarı ömr:ü 46.2 saattir. Bu farmakokinetik parametre değerleri, sağlıklı genç erkek gönüllülerde bildirilen karşllaştırılabilir değerlerden daha yüksektir. Diüretiklerin birlikte uygulanması EAA ve Cmax değerlerini anlamlı ölçüde değiştirmemiştir. Ayrıca, yaşlılardaki kreatinin klerensi (74 mlldak), idrarda bulunan değişmemiş ilaç yüzdesi (0-24 saat’ o/o22) ve tahmin edilen flukonazol renal klerensi değerleri (0.124 ml/dak/kg) genel olarak genç gönüllülere oranla daha düşük bulunmuştur. Bu nedenle yaşlılardaki flukonazol atılımındaki değişiklik, bu gruptaki düşük renal fonksiyon özellikleri ile ilişkilidir. Her katılımcının terminal eliminasyon yarl ömrüne karşı, kreatinin klerensini gösteren bir grafikle, sağlıklı katılımcı ve değişik seviyelerde böbrek yetmezliği olan hastalardan elde edilen tahmini yarı ömür-kreatinin klerensi esisi karşılaştırıldığnda,22 katılımcınln 2|’ inin tahmini yarı ömür-kreatinin klerensi eğrisi o/o95 güven sınırı içinde bulunmuştur. Bu sonuçlar, yaşlılarda görülen farmakokinetik parametre değerlerinin sağlıklı genç erkek gönüllülere göre yüksek olmasının, yaşlılarda beklenen, böbrek fonksiyonlarındaki azalmaya bağlı olduğunu belirten hipotezle uyumludur.
Klinik öncesi güvenlilik verileri
Karsinojenez
Flukonazol 24 ay boyunca 2’5,5 veya 10 mg/kg/gün (önerilen insan dozunun yaklaşık 2-7 katı) doz|arda fare ve sıçanlarda karsinojenik potansiyele ait hiçbir kanıt göstermemiştir. 5 ve 10 mg/kg/gün flukonazol uygulanan erkek sıçanlarda hepatoselüler adenom insidansı artmıştır.
Mutajenez
Flukonazol, metabolik olarak aktif olsun veya olmasın, S.typhimurium’a ait 4 suşta ve fare lenfoma L5l78Y sisteminde yapılan mutajenite testlerinde, negatif sonuç vermiştir. in vivo (flukonazolün oral uygulanmasını takiben sıçangillerin kemik iliği hücreleri) ve in vitro (l000 mikrogram/ml flukonazole maruz kalan insan lenfositleri) sitojenetik çalışmalar kromozomal mutasyona ait hiçbir kanıt göstermemiştir.
Üreme yeteneği/Fertilite
Fertilitede bozukluk
20 mg/kg oral yoldan flukonazol uygulanması sonucu doğum olayı kısa bir süre gecikmişse de, oral 5,10 veya 20 mg/kg/gün dozlar veya parenteral 5,25 veya 75 mg/kg/gün doz|at uygulanan dişi ve erkek sıçanların fertilitesi etkilenmemiştir. Sıçanlarda 5,20 ve 40 mg/kg doz|arda yapılan intravenöz perinatal bir çalışmada20 mglkg (önerilen insan dozunun yaklaşık 5-15 misli) ve 40 mg/kg doz|arda birkaç vakada distozi ve doğum süresinde uzama görülmüştür. Bu etkiler 5 melke dozda görülmemiştir. Doğumdaki bozukluklar bu doz seviyelerinde ölü doğmuş yavruların sayısındaki artış ile ve doğum sonrasl sağkalımdaki azalma ile kendini göstermiştir. Doğumdaki bu etkiler yüksek dozdaki flukonazol ile oluşturulan östrojen düşürücü özelliğe spesifik türler ile uyumludur. Buna benzer bir hormon değişikliği flukonazol uygulanan kadınlarda gözlenmemiştir
FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
Yardımcı maddeler: Lakloz monohidrat, Mikrokristalin selüloz tip l02, Magnezyum stearat, Sodyum lauril sülfat, Siyah demir oksit (EI72), Titanyum dioksit (El 7l), San demir oksit (E172), Jelatin
25 derecenin altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır
Comments